Aşkın Sessiz Dili: Beden Dili Uzmanlarından İpuçları
Aşkın dilinin beden dili olduğu konusunda uzmanlar önemli açıklamalarda bulundu.
Aşkın belirtilerini anlamanın yolları, beden dili uzmanı Judi James'e göre oldukça çeşitli.
Kişinin gerçekten aşık olup olmadığını anlamanın yolları, sözlerden bağımsız olarak göz teması, ses tonu ve hatta ayak hareketleri gibi detaylarda gizli.
Beden dili uzmanı James'e göre, bir kişinin gerçekten aşık olduğunu ele veren önemli bir ifade var: "aşk bakışı".
Aşık olan bir kişinin yüz hatları yumuşar, gözleri hafifçe kısılır ve istemsizce bir gülümseme belirir.
Uzun ve kesintisiz göz teması, aşkın en güçlü göstergelerinden biri olarak kabul ediliyor.
Göz bebeklerinin büyümesi, kişinin gerçek duygularının bir yansıması olabilir.
Judi James, karşımızdakinin göz bebeklerinin genişleyip genişlemediğini anlamaya çalışmanın, gerçek duygularını anlamaya yönelik bir refleks olduğunu belirtiyor.
Aşık olan birinin ses tonunda belirgin değişiklikler meydana gelebilir.
Ses tonu derinleşebilir ve daha kısık bir hal alabilir.
Aşık olan birinin sesi, bilinçsizce yumuşar ve daha derin bir ton kazanabilir.
Ayak parmaklarının kıvrılması, Judi James'e göre "insanlardaki kuyruk sallama hareketi" olarak tanımlanıyor.
Mutlu ve heyecanlı bir kişi, farkında olmadan ayak parmaklarını kıvırabilir veya sürekli hareket ettirebilir.
Aşık insanlar, karşılarındaki kişinin jest ve mimiklerini taklit etmeye eğilimlidir.
Bir kişi mutlu ve rahat hissediyorsa, ayak parmaklarını kıvırabilir.
Ancak huzursuzluk veya rahatsızlık hissi varsa, ayaklar sürekli hareket halinde olabilir veya yere vurabilir.
Gerçekten aşık olan biri, dikkatini sadece sevdiği kişiye odaklar ve dikkat dağınıklığı yaratabilecek unsurları görmezden gelir.
James'a göre, telefona bakma veya mesajlara cevap verme gibi dikkat dağıtıcı eylemlerden kaçınmak, kişinin sadece karşısındaki kişiye odaklandığının bir işareti olabilir.
Yoğun duygular, göz temasından kaçınmaya, yanakların kızarmasına veya saçlarla oynamaya neden olabilir.
James, yoğun duygular içinde olan bir kişinin göz temasından kaçınabileceğini, yanaklarının kızarabileceğini veya eliyle saçını veya dudaklarını oynatabileceğini belirtiyor.
Aşık bir kişi, kalabalık ortamlarda bile sadece sevdiği kişiye odaklanabilir.
James, kalabalık bir ortamda dahi arkasını kalabalığa dönerek sadece sevdiği kişiye odaklanmanın, aşkın bir belirtisi olabileceğini söylüyor.
Aşkın ve arzunun farklı şeyler olduğunu belirten James, bir kişinin sadece fiziksel olarak etkilendiğinde gözlerinin bedene odaklanabileceğini ifade ediyor.
Ancak gerçek bir aşk durumunda, gözlerin daha çok yüze ve dudaklara odaklandığını ve karşı tarafın ruh halini ve düşüncelerini anlamaya çalıştığını belirtiyor.